iPhone X; En iyi 10 Özellik
iPhone X (iPhone 10) aldıysaınız ya da almaya karar verdiyseniz aşağıdaki en iyi 10 iPhone X özelliklerine bir göz atmakta fayda. Yalnız, bu neden iPhone X alalım ya da almamalıyım incelemesi değil. Hatta diğer iPhone’larla karşılaştırma yazısı da değil. Bu makale daha çok kararını vermiş ya da üzere olanlar için! Ve de tabi siparişi verip cihazın gelmesini bekleyenler için 🙂
1. Tamamen ekran
Tabi ki bu aslında Apple’ın da üstüne basa basa değindiği bir pazarlama noktası oldu ama gerçekten bence baştan aşağı tamamen ekran diye reklam edilen telefonlarla iPhone X’un hiç alakası yok! Yanlarda çerçeve çıkıntısı hiç yok değil ama yine de rakiplere göre çok daha iyi. Ön çıkıntıya rağmen ekranı dolduran resimler ve uyumlu uygulamalar telefonu müthiş zarif ve keyifli yapıyor. Bence diğer iPhone’lardan en büyük farkı da bu. Yeni bir iPhone’a sahip olduğunuzu da hissediyorsunuz.
2. Ön çıkıntı (notch)
Ön çıkıntı, yani Nothc’dan bahsetmişken; önce şunu söyleyelim; olmasa daha iyi olmaz mıydı? Eğer kameraları ekranın altına koyamıyorsanız hayır! Üste boşluk bırakmaktansa böyle olması daha iyi. Burada aslında şunu demeye çalışıyorum, ön çıkıntı fikri sayesinde böyle baştan aşağıya ekran olan bir cihaza ortaya çıkmış. Zaten hemen alışılıyor ve birçok uygulama sahibi gerekli güncellemeleri yaptı iPhone 10 için! Bazıları da çok zeki şekilde bu alanı kullanmaya başladı bile. Ön çıkıntının yanlarına da çok ilginç isimlendirmeler yapıyorlar; kulakçıklar, boynuzlar ve sistem alanı bunlardan bazıları!
3. Boyut
Özellikle iPhone Plus ve diğer büyük telefonlardan gelenler şundan emin olsunlar ki, şu ana kadar yapılan en uygun boyut iPhone bence bu oldu. Hemen hemen iPhone 6 ve 7 boylarında ama plus modellerden biraz daha fazla kullanım alanına sahip. Cebe sığıyor ve elden uçup gitmiyor 🙂
4. OLED
iPhone OLED ekrana geç kaldı diyenler yanılıyor. Diğer OLED’ler ile karşılaştırıp bir farkı görsünler derim. Siyahların ne kadar derin siyah olduğunu geçtim, renk cümbüşü ve LCD ile aynı parlaklığa sahip olması aslında tam bir Apple mucizesi. Parlaklık dediğim şu meşhur Cem Yılmaz esprisi “ses sonda, renk de sonda” parlaklılığı değil. Dolu dolu renkler ve canlılık parlaklılığı. Ayrıca sanki cama değil direk ekrandaki nesnelere dokunuyormuş hissi veriyor. iPad Pro 2’de de bu hissiyat var aslında ve sanırım ikisi de 120hz ekran hızından dolayı. (iPhone X’da sadece ekran dokunma sırasında 120hz ile çalışıyor, iPad’de ise ekran sürekli bu hızda cevap verebiliyor)
Ayıca size bir tavsiye ara sıra siyah temalı arka plan fotoları kullanın. OLED’in farkı bu şekilde daha da iyi çıkıyor ortaya.
5. Dizayn
Yeni cam kaplaması ile iPhone X kesinlikle çok daha seksi 🙂 Aslında iPhone X tam bir tecrübe ve deneyim sonucu dizayn. iPhone 3g gibi çerçeveye, iPhone 4 gibi cam kaplamaya, iPhone 5 benzeri bir uzunluğa ve iPhone 6 ve sonrası gibi yuvarlak kenarlara ve ekran / kasa birleşimini sahip. iPhone 4’ten bu yana bence en keyifli dizayn bu olmuş!
6. Şarj
Apple birçok konuda olduğu gibi kablosuz daha doğrusu Qi endüksiyon şarj teknolojisine de geç giriş yaptı. Ancak bu sefer “Apple yaptı yine yapacağın” dedirtecek bir durum yok. Senelerdir diğer markaların kullandığından bir farkı yok. Ancak yine de bu bizim bundan gerekli şekilde yararlanıp övmemizi engellemez. Her ne kadar halen kablo ile bağlanan bir aygıt ile çalışıyor olsa da, bir kolaylık getirdiği kesin. Kablo çıkar tak derdi yok. Ayrıca aşağıdaki foto’daki gibi ayaklı bir model alırsanız gün içinde şarj etmeye devam edebilirsiniz. (telefon her dakika zırt pırt şarj edilmez diyorsanız bu makaleme bir bakmanızı tavsiye ederim).
Diğer şarj konusuz ise hızlı şarj. iPad’ın 10w’lık şarji ile iPhone 30 dk’da %50 şarj edilebiliyor.
7. Pil
iPhone X pili plus modellerde biraz daha büyük. Bu fark iPhone 7’ye göre yaklaşık 2 saat daha fazla ömür vad ediyor. Şahsen ben iPhone 7 plus ile aldığım performansın aynısını iPhone X’dan da alıyorum. Tüm gün rahatça gidiyor!
8. Face ID
Bu bilim kurgu filmlerinden kopmuş gelmiş teknoloji harika çalışıyor. İşin ilginci uygulama içi kullanımlar olmasa neredeyse unutma noktasına geliyorsunuz. Uygulama içi ve safari’de web hesapları için şifre ve kullanıcı adı getirme sistemi ise anlatılmaz yaşanır 🙂 Ayrıca şunu da ekliyeyim; evet Touch ID harikaydı ve Face ID daha harika değil kullanım olarak. Ancak ön yüzün tamamen ekran olabilmesi ve cihazının arkasında olmasındansa böyle zarif bir çözümü sadece alkışlamak gerekiyor.
Face ID sadece bir güvenlik sistemi değil. Çıkıntıdaki Gerçek Derinlik özelliğiyle kamera sistemi aslında sürekli gözünüzün içine bakıyor. Bu sayede başka güzel özellikler Face ID’ye ek olarak günlük kullanımı kolaylaştırıyor. Örneğin safari’de bir şey okurken uzun süre ekrana dokunmasanız bile iPhone sizin ekrana baktığınızı bildiği için ekran ışığını gereksiz kapatmıyor. Tam tersi telefona bakmıyorsanız en kısa zamanda ışığı kapatıyor ve hatta ekran kilidini devreye sokuyor. Telefon elinizde iken ya da herhangi bir uyarı zili çaldığında elinize aldığınız an, ki bu telefon araması, mesaj ya da alarm olabilir, iPhone zil sesini hemen kısıyor çünkü biliyor ki siz zaten telefona bakıyorsunuz.
9. Ön kamera
Ön kamera sistemi yeni Gerçek Derinlik özelliği ile gerçekten bir çığır açmanın eşiğinde diye düşünüyorum. Selfie Bökeh, vimoji ve süper net fotolar bir başlangıç. Bakalım uygulama yazılımcılar neler getirecek!
10. Ana ekran düğmesi yok
Bu gerçekten ilginç bir nokta. Ana ekran düğmesi olmaması nasıl pozitif bir durum olabilir demeyin. Apple düğmesiz jestleri o kadar iyi yapmış ki yaklaşık 1-2 saatlik kullanımdan sonra size “BUDUR” dedirttiriyor. Bir iki küçük rütuş ile ileri zamanlarda daha da iyi olacağını düşünüyorum.
Peki hiç mı kötü özellik yok? Var efendim. Onun da detaylarını bir sonraki yazımda değineceğim. Hatta sizi biraz meraklandırayım ve önden bir tanıtımı reklamı geçeyim 🙂
Başlıklarla En kötü 10 Özellik – detaylar çok yakında..
- Fiyat
- Boyut
- Kontrol menüsü
- Ana ekran düğmesi yok
- Ön çıkıntı (notch)
- Touch ID yerine Face ID
- Arka kamera çıkıntısı
- Şarj
- Güç düğmesi
- Çok yeni
+ Hiç yorum yok
Seninkini ekle